22 Temmuz 2009 Çarşamba

ciyaaaak! bıçak, banyo, perde, kan, ceset



Dün, ikinci defa Psycho'yu izledim. İlk izlediğimde, Hitchcock Hitchcock deyu kafamı yediniz be, modunda izlemiştim. Hatta o zaman o kadar sinirlenmiştim ki, mankenini sokakta yakıp, bir tane Hitchcock fotoğrafını(ki kuşlu olan muhtemelen) yakarken üstüne basıp tepiklemek, sonra da bulduğum ilk Hitchcock heykeline kösele ayakkabımı çıkarıp suratına suratına da vurmak istedim.

Fakat o zamanlar küçüktüm, "Fight Club abi yeaaa!"nın sadece bir level üstündeydim. TRT 2'de Kuşlar'ı izlemiş ve beğenir gibi olmuştum. Ayrıca yazının başında Psycho'ya Sapık demedim ama Birds'e Kuşlar dedim, hadi hayırlısı beyin otosansür mü yapıyor acaba? Cüppeli Ahmet Hoca Barbie'den tahrik olduğuna göre, benim de bilinçaltım böyle bir kelimeden mi etkilendi? Neyse on yıl sonra kendi cemaatimi kurup bir fetva yayınlarım, o problem değil.

Hitchcock'a dönelim. Öncelikle, o Bates'in otelinde herifin normalde görünmeyen arka odasının, dondurulmuş kuşların falan ne anlama geldiğini şimdi anladım. Şu an internetten bakmadım ama eminim en az 3 tane Ivy League okulunun Sinema Zımbırtısı bölümlerinin bunun herifin şalalası olduğundan falan bahseden 400 sayfalık bitirme tezleri vardır.

Neyse, böyle tahliller yapmayacağım, biraz daha gerilim ya da korku olayının yazma işiyle ilgilenen biriyle çok yakın bir olayını gördüğüm, Alfredçiğim Hitchcock'un bir şeyinden bahsedeceğim. Tam DVD'yi çıkartıyordum ki, herifin filmini tanıttığı 6 dakikalık belgeselsel(?) bir tane videoya rastladım. Burada önce eve gidiyor, sonra da odaları geziyor, Bates'in yerine gidiyor falan. Yalnız her şeyin ucundan kıyısından anlatırken, "Burada tahmin bile edemeyeceğiniz olaylar yaşanıyor." gibi laflar söylüyor, ancak bunu o kadar içten söylüyor ki, gerçekten o olayın var olduğuna inanarak söylüyor, aynı zamanda "çok korkunç, inanılmaz" diyor. İşte bunu çok önce Lovecraft'ı okuduğum zamanlarda da farketmiştim. Biraz germeye çalışan ruh hastası manyaklar her türlü iğrençliği size bırakıp en pisini düşünmenizi istiyor. Biliyorlar ki, senin düşünebileceğin en korkunç şey sadece sana aittir.(yalnız bu son cümle Blue Jean şarkı sözü çevirisi gibi durdu ama hadi bakalım) O yüzden sürekli, "Aklının bile alamayacağı çirkinlikte bir yaratık çıktı." gibi cümleler kullanıyorlar. Gerçi, bunu görmesem normalde anlayamazdım, ama sonuç olarak Alfi'de aynı yöntemi uyguluyormuş onu farkettim. Bir de adamın o kadar güzel bir İngiliz aksanı var ki, böyle "yıhyıhyıh" diye gülen göbekli bir İngiliz dede aksanı var. Peki hayatımda bunu gerçekten yapan insan gördüm mü? Tabii ki hayır, ama eminim göbekli ve "yıhyıhyıh" diye gülen dedelerin de aksanı aynen böyledir.

Tam menüye geri döndüm, bir de oyuncuların Biyografilerine bakayım dedim. Meğerse Bates'i oynayan arkadaş Psycho II ve Psycho III'te de oynamış. Hatta üçüncüsünü yönetmiş bile. En dayanamadığım şeylerden biri de bu, olayın çok sonra ekmeğini yemek. Umarım hepsinin orta kulaklarına bir radyo alıcısı yerleştirilir ve 24 saat Ferhat Göçer yayını yapılır böyle insanlara!!! Hatta bir keresinde "We Will Rock You"yu söylemişti, gerçek değil zannetmiştim, fakat kendimi "vay başıma gelenler" diye ağıt yakarken bulduğumda ve bunun aslında uzay-zaman'da bir bükülmeden kaynaklanmadığını fark ettiğimde çok geç kalmıştım. İşte hepsine sürekli o yorumun yayını yapılır inşallah!! Çok sinirlendim. Ulan Hitchcock filmi çekmiş zaten, sen niye gidip Üç Küçük Ninja ayarında saçma sapan bir devam film çekiyorsun. Yok daha uygununu buldum, hani orijinal Hababam Sınıfından sonra 80lerde çekilen, çok çok kötü devam filmleri var ya. Kızıl saçlı bir çocukla şimdi saçının rengini hatırlayamadığım bir kızın çocukları oluyor falan, sonra Dombili Bilmemne bunlara okulda bir derede denizci nikahı kıyıyor falan. İşte izlediyseniz o kötü devam filmlerini, içinizde bir burkulma oluyor, başkasının adına utanma hissi oluyor. Aynı durum burada da var işte. Biz bu tip yapılan kurnazlıklara tam anlamıyla orospu çocukluğu diyoruz. Küfür etmeyeyim şu nezih ortamda diyorum ama çok ciddi söylüyorum sokakta görsem hiç düşünmem bu adamın yüzüne tükürürüm.

Ha unutmadan, Bates'in kadınla arka odasında konuşurken aşağı soldan bir açısı var, Ivanovo Detstvo'da aynısını gördüğüme yemin edebilirim. Ama böyle bir açı yok kardeşim, direkt odada bir köşeye pusup izledim o anları.

P.S: Bu arada, Hitchcock'un o kuş konan fotoğrafını koyacaktım, ancak upload ettiğim fotoğrafın adı Hitchbirds olunca birden gülme krizine tutulup, keskin bir fare hamlesiyle fotoğrafı kaldırdım!! Hastasıyım böyle şakacı insanların. İsmi koyduktan sonra, dehasına hayret ettiğinden şüphem yok gibi.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN