Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını farkedemiyorum. Bazen, suratıma garip bakıyorlar; o zaman uyanır gibi oluyorum. (Cin Ali ve Berber Fil, 370.sayfa)
29 Ekim 2010 Cuma
Keytar Üzerine
Neyse, efendim az önce klibi izleyip moda girerken aklıma şu geldi. Sağda gördüğünüz resim bana kalırsa Rocky IV'ten sonra dünyanın en güzel filmi olan Baba Bizi Eversene'ye ait. Şu Creedence Clearwater Revival, albüm kapağına denk geldikçe, filmin bu kısmını açıp Dere Boyu Kavakları izliyorum. Soldaki, İngiliz muadiliyle aynı stüdyoda kaydedilmiş gibiler. Tipler birebir aynı zaten. 70'ler salaş rock'çısı. O dönem fotoğraflarında sanırım, kültür bakanlığının bütün fotoğraf stüdyolarına dağıttığı ortak bir kimyasal kullanılıyor; ne zaman bir evde eski fotoğraflar çıksa, zamanın herhangi bir siyahbeyaz fotoğrafına şüpheyle yaklaşıp "aha şu çimlerin arkasındaki sakallı peder manuel mi!", ya da "abaovv şu geniş şapka takan suratı belli olmayan valide josephine değil mi, şu en arkada soldan üçüncü" deyu şüpheleniyorum.Pek değerli arkadaşım Coleridge, geçenlerde Mosfilm ve Toho'dan bahsederek artistlik yaptığımı, halktan koptuğumu ima etti, işte ona tokat gibi cevabım. Ulan tabii halktan kopacağım, açıp bakıyor musun bi bakalım Denemeler'i adam nerede yazmış diye, bir kulenin ikinci katında duvara çatır çatır Heraclitus, Seneca ve Tutunamayanlar'dan sevdiğim sözleri işledikten sonra(hmm böyle olunca unforgiven klibi gibi oldu çok özür dilerim siz pek değerli okurlar) tuğla gibi kitap yazdım. Sonra gitti Sabahattin Eyüboğlu seçmece yapıp kesti biçti. Aferin Sabo, tümünün yayınlanması için yıllar geçti Türkçe'de, halbuki bir sayfayla belki bir kişiyi daha kurtarabilirdim(oscar schindler kafası)! Bu yüzüğü de alın, bu monokl'u da alın, lütfen dünyanın tüm çiçekleri diyorum.
P.S: Ayrıca, "lalalala" diyerek gelen abi cidden sinir bozucu hiç düşünmeden bacaklarını kırarım onun. SUS KIRARIM BOYNUZUNU İBLİS! Lala çeken, klibin başında Burhan Çaçan'ın ezan okuması gibi elini kulağına götürüyor!
P.S2: Sanırım bir Muz Cumhuriyeti'nde içki fiyatları zamlanmış, vay be, torbacılar lobi mi yapıyor ne yapıyorsa artık. Ha bunu yapanın taallukatını sikeyim o ayrı bir konu. Devlet eliyle uyuşturucuya yöneltiliyor insanlar. Ne garip.
P.S3: Birileri Gogol'da "bülent ersoy'un götten yiyişi" diye arayarak siteye ulaşmış. "ismail türüt'e doğuda yapılan şaka"dan daha kötüsü ne olabilir diye merak ederken bununla karşılaşmam hevesimi kırdı.
25 Ekim 2010 Pazartesi
Metal Yorgunluğu Üzerine
Dün akşam şu yazıyı yayınladım: "Umarım bu yazı böyle rezil kalmaz ama Blondie'yi Sarı Çıyan olarak çevirme kararı aldım. Kendi kendime de gülüyorum hala. Neyse, yazarım yazı diye umuyorum. Niye utanmadan buraya yazdığımın bile farkında değilim. Ama görsem "seni sarı çıyan seniii" diye kızar küfür bile ederim belki. yazıklar olsun." Bunu yazarken sarhoş değildim, çok garip, hala da neden yazdığımı anlayamıyorum. Halbuki her şey Atomic'i(Harika Pazar soundtrack vol.1 - track 01) dinlememle başladı. Kendimi devcileyin bir, küçük şeylerden mutlu olmasını bilen insan olarak buldum, hatta bir an en sevdiğim filme Amelie yazmayı düşündüm, derhal gidip ellerimi bulaşık deterjanıyla yıkamak için lavabo başına gidip, tam şişesini elime alınca "ptpffff" diye her yeri köpük saçışıyla neşelenip el çırptım, sonra şatonun önüne bağladığım midillileri rengarenk boyayıp doğaya bıraktım. Doğada o renkle hayatta kalmaları mümkün olmadığı için, çoğu şatodan ayrılışının 12nci dakikasında, etoburlara kurban oldu.
24 Ekim 2010 Pazar
Oasis Üzerine
"İstesem bir tane daha Live Forever yazabilirim." Noel Gallagher
"He benim Noel'im, he benim gözüm" Monteyn
"İnan sana değil kastım cahille sohbeti kestim." Hüseyin Karakuş
"Abi biraz ayıp olmuyor mu sence?" Monteyn
Oasis gibi, unuttuğum ve sinirlenmemem gereken bir grup hakkında neden yazıyorum? Çünkü Oasis'in Grooveshark'ta şarkısı yok. The Beatles'ın itunes'da bulunmaması gibi bir şey. "Bizim şarkılarımız 1 dolardan daha değerlidir" gibi bir mantık var. Vay canına! Bir saniye hemen Amazon'dan Sgt.Peppers'ın normal fiyatına bakıyorum....(yine birkaç yazı önceki laylalaayay diye marketten cips çalan martı gif'ini burada kafanızda oynatabilirsiniz.) 12 dolar. Yani şarkı başına 0.92 sent düşüyor! Gerizekalı götü kalkıklık prensibi deniliyor sanırım buna. Az çok Grup Beatles'la ilgilenmiş biri olarak, böyle bir kararı alan insanın ekonomik zekasının Family guy'da Peter'ın şirketinde çalışan Opie abimiz kadar olduğuna inanıyorum. Oasis ya, bildiğiniz Wonderwall'u yapan insanlar. Şu aşağıdaki videonun varlığına sebep olan insanlar!
Bildiğim kadarıyla Grup Beatles'ın telif hakları Jikael Mackson(Persepolis)daydı, artık Thriller'ı kaydederken P.Y.T'nin kayıtları sırasında Paul McCartney'yi apladı mı, kokainledi mi ne yaptı bilmiyorum. Neyse, şimdi ölünce kime geçti o haklar? Şurada 54 kişilik dev bir topluluğuz, herkes 1,000'er avro atsa, kafadan Strawberry Fields Forever'ı satın alırız, gerekirse Tuzla'da yayın yapan garip radyolarda çaldırtırız. Düşünsenize ya, nerede çalınsa doğrudan hakları elimizde, istersek çaldırmayabiliriz. Çalan olursa "Olm seni enişteme siktirticem" diye gözdağı verebiliriz. 54 kişi bir odada toplanıp "Strawberryfieldsforeverperverler Derneği" olarak Strawberry Fields Forever dinleyip Sek Pamukşekerli Süt içebiliriz! Ve, son zamanlarda halam sayın Jacqueline Monteyn'e giderek benzeyen Paul McCartney gelse, ona bile dinletmeyebiliriz. Belki Ringo Starr'a olabilir. Grup Beatles'ın en kötü şaka yapan adamına üzülüyorum. Tam bu British Invasion dönemindeki röportajlarını izledikçe şaka anlayışlarının çok afedersiniz ama yarak gibi olduğunu görüyorum. Aynı dönemden Bob Dylan'ı bunun tam tersi olarak örnek vermeme bile gerek yok gerçekten. Bu yazıda adı geçsin diye sadece Bob Dylan'ın adını yazdım. Belki birkaç kere daha yazarım, yakınlarda yeni bir bootleg çıkardı zaten, iki gözüm.
P.S: Bu yukarıdaki videoyu bana ilk gösteren kadim dostum Adam Smith'e teşekkür ederim.
22 Ekim 2010 Cuma
Mosfilm ve Toho Üzerine
P.S: Uzun film olarak da yeryüzünde içimi bayan tek film Apocalypse Now galiba. Redux'ını izlemiştim filmin, ve insanlara Wagner sevgisi aşılaması dışında pek bir numarası olmadığına inanıyorum "Çok çirkinsin keşke ölsen" diyorum Apocalypse Now'a. Bir de Martin Sheen'in, en çok Charlie Sheen'e benzediği filmi olabilir bilmiyorum. Zaten Charlie Sheen evlat olsa sevilmeyecek bir insan benim gözümde. Ha bir de ineği kesme olayı vardı, aklımda kalmış, bir de Laurence Fishburne'ün sübyan hali. Büyük bütçeli Vietnam filmlerinde şu sıralamayı tercih ederim Platoon(cCc Willem Dafoe cCc) > Full Metal Jacket > The Deer Hunter > Apocalypse Now(allah belasını versin, filmin bütün kopyalarının yeryüzünden kaybolması için her gece buda heykelinin önünde mum yakıyorum.)
Size, kaset çeker gibi, kendi elcağızlarımla karışık albüm hazırladım. Gerçi kasede heavy metal çekmişliğim de var, fakat bunlar heavy metal değil. Son zamanlarda dinlediğim bazı insanlar falan var. Bugün sanırım yazı da yazarım. Ayrıca albümdeki şarkıları birbirlerine uyumlu olacak şekilde sıraladım, tamamını tersten dinleyince "satan is my lord" diye bilinçaltına mesaj veriyor.
http://www.mediafire.com/?bgz9aot0583wm7k
20 Ekim 2010 Çarşamba
Paris Komünü, Lenin ve Lady Gaga Üzerine
O zamanlar daha Stalin yoktu. Aaaa olur mu efendimiz...
13 Ekim 2010 Çarşamba
Pınar Krem Peynir'i Boykot Üzerine
Monteyn, 499 yaşında, mağdur...
Osman, 23 yaşında, gençliğini krem peynir yiyemeden geçiriyor...
Putin, 58 yaşında, ömrünü KGB'de Yaşar Holding'i çökertebilmek için geçirdi, şimdi Rusya Başkanı
Pınar Krem Peynir'i boykot ediyorum, şu memlekette malzemeden çalmak durumuyla en çok karşılaşılan durum Pınar Krem Peynir vesilesiyle oluşuyor, Alman kruvasanlarındaki dolgu malzemelerinden bile bu kadar çalınmıyor! Yazıklar olsun! Öyle demeyin dostlar bu bir zihniyetin bu Ye Ha PE(Yaşar Holding Partisi) zihniyetinin bir göstergesidir, sanıyor musunuz ki "pınar köfteleeeeeer" diye detone sürtone ya da neyse kafamızı siken bu kuruluş köftelerdeki baharattan çalmayacak? O köftede tüyü bitmemiş yetimin hakkı var sayın Yaşar Holdingoğlu!!!
Peynirin yarısı hava be Yaşar Holdingoğlu!!! Çaldığın peynirlerle üniversite bile açtın! Yazıklar olsun! IMKB'de hisse senedinin değeri düşsün! Hani mesela eskiden oyun makinalarının kutularının üstüne mükemmel grafikli görseller yerleştirirlerdi ve biz de çocuk aklımızla buna kanarak makinayı alıp dikdörtgenler prizması oyunlar oynardık ya, işte krem peynir olsun, labne peyniri olsun, beyaz peynir olsun yapılan bu çakallığa katlanamıyorum! Olm ben peynirin anavatanından geliyorum, o kocaman yuvarlak ve delikli çizgi film peynirlerinin içinde büyüdüm lan! Ama işte sıla hasretiyle yaşıyoruz, arada Valide Hanım, Pierre Cargo'yla düzgün peynir yolluyor da yiyebiliyoruz. Başlatıığm bu boykot çağrısını listedeki herkese yollayın diye aşağıya bir adet tweety kuşu koyuyorum.
_________________ ,,:cc,,,;.
________________cc$$$$$$$$$$$$$cc
______________ cc$$$$$$$$$$$$$$$$$$cc
_____________c$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$c
___________,c$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$
__________,c$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$
_________,d$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$,
________,$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$h$$$?
_______,$$$$$u$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$
_______j$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$b$
______ $$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$
_______$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$
_______?$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$$?
________?$$$$$$mmmmm?$$$$$$$$mmmmm?$$$$$$$$$$?
_________?$$$$$$mmmm.$$$$$$$$,mmmm$$$$$$$$$$$?
__________$$$,m?;;;?$$$$$$$$$$?m?,,??,$$$$$$$?
_________ ?$$$$,<( ?) $$$$$$$$$$(?>)>$$$$$?
__________?$$$, <( ) $$$$$$$$$$(> )>$$$$?
___________?$$$$$.?-?$$$$$$$$$$$,?-?,$$$?
_____________$$$$$$$$$$$????$$$$$$$$$?
___________$$$$$$$$$ $$$$$$$$$$b
____________$$$$$$$$$$$c,,,,c$$$$$$$$$$$$
____________??$$$$p?? ?$$$$$$???$$$$???
___________________$$$$$
__________________$$$$$$c
________________,$$$$$$$?c
_______________?l$$$$$$$$$$$:$
_______________?$$$$$$$$$$$d?
________________?$$$$$$$$$$f
________________??$c???3$f
________________ccc ccc
________________,,,,,. ..,,,,,.-
Artık tweety kuşu sizi gördü, bu yazıyı mailinizdeki on kişiye yollamazsanız ömrünüz boyunca, aldığınız peynirlerin yarısı boş çıkacak. Yok, siz de boykota katılırsanız Yaşar Holding'i çökerteceğiz, %100 çalışıyor!
P.S: O değil de "tweety kuşu" nedir?
10 Ekim 2010 Pazar
Sarhoşa, Sarhoş Muamelesi Yapmak Üzere
Hayır, internet aleminde internet yorumculuğu mesleğini icra edenler artık alıp başlarını gitmişler, nefret kendi çapında meslek olmuş, tartışmaların %62'si "adresini ver seni de kızkardeşini de sikeyim"e bağlanıyor, %38'i de "hayko cepkin ermeni", bu yani başka bir şey görmedim. Neyse, zaten Vikipedayi'nin en çok tartışılmasından şüphelendiğim pink floyd ve metallica sayfalarına girdim, Pink'le uğraşan olmamış(by the way which one is pink?), fakat Metallica tartışmasında şöyle bir yazı var dostlar:
"selam duygu
ben kuzenim sayesinde metalica dinlemeye başladım... we şimdi çok severek dinliyorum... ben dinledikçe rahatlıyorum... şarkıar dinlendikçe eskir ama metalica da böyle birşey görmedim(şimdi gelen yere dikkat!) KARŞI ÇIKANLARA KARŞIYIM)
İlk olarak şu şakayı yapmak istiyorum, sen yanlış grup dinlemişsin Metalica, aslında gürcü halk müziği yapan bir topluluk onun için rahatlamışsın. Oh kafam rahatladı, şimdi konuya geliyorum, öncelikle müzik denince aklıma metallica ve pink floyd gelmesi gerçekten de garip, ama mesela nasıl ki internetin olup olmadığını anlamak için ilk olarak google'a giriyorsak, bir siteden bir şey indirmeye karar verdiysem ilk olarak metallica ve pink floyd'a bakıyorum, dertler benim, çile benim ama hayat sizin sizin olsun çok sevgili okurlar. Hem, mesela The Editors'ın sayfasına girseydim tartışma maddesi olacak mıydı? Durun bir saniye bakıyorum... (lalala burada şu an wikipedia'ya girdiğimi düşünün pijamalarım falan var. Yok ya pijama giymiyorum, önceden de bahsetmiş olduğum Baylan Su Sayaçları (evet tam o adamın sırtındakinin aynısı) tişörtümü giyiyorum zaten) hah pardon The Editors sayfası bile yokmuş zaten, aman önemli değil. Şuraya geliyorum, "karşı çıkanlara karşıyım" bence "no wave" hareketinin emarelerini içinde taşıyan bir laf, off çevrenizde yapısökümcü falan varsa uğraşsın bununla şimdi deliremem bununla. Ayrıca duygu kim?
Daha, anlatacağım birkaç şey vardı da, yaklaşık 12 saattir yemek yemiyorum, o yüzden size neşe dolu bir fotoğrafla veda ediyorum. 1910 Davos bobsleighci gençliği.
p.s: sağdan ikinci Heidi'nin dedesi, soldan ikincisi de sonradan Türkiye'ye kaçarak adını Mandrake olarak değiştiriyor.
7 Ekim 2010 Perşembe
Merkatan Sakarcı Üzerine
Pek değerli arkadaşım Jeanne D'arc, son iki yazımda bulunan iki adet hatayı tespit edip bana yolladı, "merkatan" ve "sakarcı", daha ilk okuyuşumda içimden "hihhih" diye gülmeme sebep olan bu hataları, bilerek yapmış, cin gibi okurları bu unutulmuş Osmanlı aydınından bahsedeceğimin ipuçlarını vermek istemiştim.
5 Ekim 2010 Salı
Enerji Üzerine
Enerj... eneeeeerjiiii.. enerjiiiiii diyerek dans etmekteyim şu an. Halbuki şarkı dinlemiyorum, zaten yazı yazarken dans etmek yürürken sakız çiğnemek kadar zor bir şey, neyse efendim. Olay şudur ki, yıllardır mıknatıslar üzerinde araştırma yapıyorum, ya hu şu, kendiliğinden sallanmaya başlayınca dönen kuş olsun, efendime söyleyeyim, bir kalemin sürekli oynaştığı(oynaşan kalem evet, sürekli sahibinin elinde "ayy canım ne kadar yumuşak ellerin varmış" falan diyor.) manyetik masa aksesuarları olsun, bunlardan enerji elde edilmemesine akıl sır erdiremiyorum.
Onu geçtim, yapın dev Foucault sakarcı altına lunapark gondolları gibi tekerlek koyun, sürttükçe enerji üretilsin, illaki bir rönesans insanı olarak her şeyi ben mi yapayım. Bakın projeyi yukarı yerleştirdim. Gelip de "ay şukadarcık enerjiden ne olur demeyin sevgili dostlar, çöller ne güne duruyor, her yeri Foucault Sarkacı Enerji Santralleriyle donatalım işte, enerji sıkıntısına çözüm bulabilmek için, tepelerine de güneş panelleri yerleştiririz sarkacın bağlı olduğu tavanların buyrun size enerji. Fizik kanunları falan diye lütfen gelmeyin, her şeyi uygun. Aylardır bu projeyi Coyote'nin Roadrunner'ı, Tom'un da Jerry'yi alt etmek için çizdiği planları çizdiği mavi kağıtlara çiziyorum. Hatta öyle garip ki, kağıtların içine flash uygulaması yüklendiği için mesela Jerry'yi falan çizdiğiniz zaman beklenen hareketini gösteriyor ve nasıl yenebileceğimiz ortaya çıkıyor.
Şimdi tek korkum Çakal Willy ve Tom'un her zaman yenilmiş olması, acaba benim de planlarım da suya düşer mi diye bazı geceler titriyor, vücut kıllarımdaki oynamaları yanağıma cinlerin dokunduğuna kanaat getirerek korkudan daha fazla uyuyamıyorum. Tom ve Jerry konusunda bir şey diyemem ikisini de çok sevmiyorum, fakat Çakal Willy bir idoldür, bir neslin yüreğini yakmıştır. Dostlarım!!!! Hiç mi dikkatinizi çekmedi, Willy dostumuzun yıllarca açlıkla baş ettiği, her pazar kiliseye sadece şu mayalı ekmekten kağıdı yemek, ve bir yudum şarap içmek için gittiği? Eğer bugün bu çizgi film devam etmiyorsa 60'larda 70'lerde bir toplululuğun çıkıp da
" Değerli Looney Tunes Çizerleri
Biz çakal Willy'nin durumuna çok üzüldüğümüz için hayır pakedi topladık aramızda, bir miktar pirinç, biraz un, birkaç paket makarna da var. Ayrıca İclal ablaya da söyledik, o da Willy'nin mağarasını tekrar döşeyecek, gerçi "ay yüzlüm"ün çalacağı bir video olacak ve STV'de yayınlanacak bu program ancak o şerrrrefsiz Roadrunner'a nispet olması vesilesiyle bunu yapıyoruz. Ayrıca Roadrunner'ın değerli dostumuz Willy'nin yemeklerini çalmaması için diğer bir çizgifilmde koyunları koruyan gözleri görünmeyen Çobanköpeği arkadaşımızla SSK+Yol+yemek parasına anlaştık.
Saygılarımızla
Çakal Willyperverler Idaho Bölge Başkanlığı" yazmamasından ötürüdür.
Peki, sen okur!!!! Sen kendini biraz da olsa suçsuz hissetmiyor musun? O Roadrunner denen haysiyetsizin "Roadrunner'lar yerçekimi nedir bilmezler!!" diyerek fizik kanunlarını bile sallamamasını içine nasıl sindirebiliyorsun? Koskoca yerçekimi kanunu lan? Gerekirse dava açardık!(şu yaptığım şaka vesilesiyle çok özür dilerim ama ben biraz yine de gülümsedim bu şakaya, eğer biraz da gülümseyeniniz olursa ona Powerade'in mavi renklerinden hediye edeceğim, gülerken su veya mineral kaybına uğramış olabilirsin canım gülen arkadaşım) Şimdi burada Adorno olsa, Roadrunner'ın yaratılmış bir ihtiyaç olduğundan, aslında Willy'nin gerekse başka hayvanları yiyebileceğinden, fakat Acme isimli firmanın Roadrunner'ın bir arzu öğesi haline getirmesinden bahsetmez miydi? Bence bahsederdi. Acme dediğimiz şey zaten bugünün Apple'ı gibi bir şeydir. Süsleyip püsleyip, sikindirik bir kuşu arzunun nesnesi haline getiriyor.
İsterseniz gelin, gerçekte Roadrunner'ın nasıl bir hayvan olduğuna bakalım.
Öyle, süsleyip püsleyip işe yaramaz bir hayvanın peşinden koca bir ömür geçirten Acme Co.ya dava açma kararı aldım. Çakal Willy mi? O artık New Mexico, Karasu Dinlenme Tesisinde günde 3 parça bayat etle geçirmekte ömrünün geri kalanını, eğer bir gün yolunuz düşerse uğrayın. Bob Dylan'ın Woody Guthrie'ye uğrayıp onun şarkılarını öğrenmesi gibi, belki de Çakal Willy abimiz de kendi şarkılarını söyler...
P.S: Oynar Mısın Benimle? bitirişi yaptım, benimle oynar mısın benimle, oynar mısın benimle, umutlaaa ve neşeyleee. Ayrıca bir ara toplanıp Baby TV izleme gecesi yapalım, halüsinatif maddeler benden. Kişi başına 18 kilo jelibon!