24 Mart 2009 Salı

sabahlamak üzerine


Monteynden Kampanya
Sabahlamak ile ilgili
1değil... Zıbammm
2değil... Zıbammm
Tam 3 adet VARAN

VARAN 1: Beyin ne kadar ilginç bi organ değil mi?
Beyin, eğer sabahladığını hissederse hiç düşünmeden kendiliğinden bir tavuk göğsü, efendime söyleyeyim, bir kazandibi kıvamı alıyor.(beyin bile hiç düşünmeden kararlar alıyo böyle sıradışı durumlarda) Özellikle sabahlayanlar CAT'e girseler, kesinlikle şunu söyleyebilirim ki normal beyin kıvamını yitirmiş %60 muhallebi kıvamına ulaşmış olduğu görülecektir. El-göz koordinasyonunda yavaşlama ve eğer bünyeye kahve yüklenmişse, uyumak istemeye rağmen uyuyamamak. Uyumak isteyip yatakta yorgan tekmelemek ne kötüdür ey insanlar. Sanki çevredeki bütün sıcaklık uygundur, ancak gözlere o sıcaklığın zuhur etmesi sürekli engellenmektedir.Hepsi tamamen bu canım organın rezil edilmesiyle gerçekleşiyor. Sabahlayan ve aynı zamanda o gün uyumayacak olanlarla ilgili bir hadis aktarmak istiyorum: "Ah sabahlamış ve o gün iş yapmaya devam edecek olanlar ki vay onların haline"(Kevs-ül Er, 25) Aniden insanların çeşitli sebeplerden sabahlamasına o kadar sinirlendim ki, her an Şener Şen cinneti geçirebilirim.

VARAN 2: Ama o yatağa yattığın an ki his var ya...
İşte ikinci sabahlama klişesini Kayseri'den Mustafa Türkyılmaz'ın katkılarıyla Monteyn okuyucularına sunuyoruz. O hissi şu an edebiyatın, en önde bayrak taşıyanı gelse kimseye aktaramayacak o mutlak huzur hissini. Bu yüzden ben sırf bu huzuru anlatmak için bir çok kaynağı araştırıp bir şiir buldum, buraya aktarmakta bir sorun görmüyorum şu an:

Hani yıldızlar yanıp sönerken
Hani bir yıldız düşer de insan
Hani bir telaş duyar da birden
İşte öyle birşey

Hani yağmurlar yağar ya bazen
Hani gök gürler ya arkasından
Hani şimşekler çakar peşinden
İşte öyle birşey,işte öyle birşey

Şair ne güzel demiş değil mi değerli okuyanlar derdim. Ama bunu demem durumunda, " Radyo Baran, damara Devammmm.." hissi uyandırmış olmaktan korktuğum için, bu sözleri yorumsuz bırakmayı tercih ediyorum. Ayrıca bu sözleri buraya yapıştırdığım için de lanet olsun. Ama kimse yazılara yorum yapmadığı için, daha isyankar şeyler yazmaya karar vermiştim; yoksa zerre umrumda değil. Zaten sözleri kopyaladığım internet sitesinde de bir milyon tane yazım hatasıyla sözleri aktarmışlar. İbret abidesi olsun diye "birşey"i de düzeltmedim.

VARAN3 Uyuyanların şaşırması...
Sabahlayanlar bilir, çevrenizde uyuyan insan sizi iş başında bırakmışsa ve uyandığında bunu yapmaya devam ediyorsanız eğer, mutlaka ama mutlaka, "yeni uyanmayla bünyesi çalışmaya başlamamış insan reaksiyonu" vereceklerdir. Hemen en önemli örneğimize bir göz atalım:

"Babııa, vay uyumamışsın"

Kimseye yararı olmayan, sohbet başlatmayan, resmen ölü doğmuş bir cümle.
Lütfen ama lütfen sabahlayan ve beyni artık muhallebi kıvamına girmiş insanoğluna bu zulüm yapılmasın. Zihin katliamı yapılıyor resmen!!!

Eminim daha beterleri de vardır, ancak bu üç varanı da okuyan sabahlama durumunu yaşamış insanların, benimle aynı duyguları paylaşacağını tahmin ediyorum.

Ve bugünün sözleri:

"And we're changing our ways, taking different roads"


P.S:Varan kelimesini, 1997deki Arcopal Tabak vesaire reklamlarından beri duymamış biri olarak, okudukça okumak istiyorum. Tamamen heybetten oluşan bir kelime. Girişe mecburen kampanya olayını koymak zorunda kaldım. Çünkü bilinçaltıma Varan kelimesi tamamen, kampanya,damping, inanılmaz gibi çağrışımlar getiriyor.(Fotoğraftaki bardaktan evinde olmayanlar bana ulaşabilir, mutfağın %30'unu Kolanın verdiği Harry Potter ve 2002 Dünya kupası bardakları kaplıyor, ardından %27'lik bir oranla bu arcoroclar takip ediyor. Öyle bir mutfak düşünün ki yarısından fazlasında bardak istiflenmiş. Tabii ki Château de Michel de Monteyn'de yaşadığım için, mutfağın yarısından fazlası dolu bile olsa geri kalanında iki tane aile yaşayacak kadar boş alan kalıyor.)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ben sayenizde uykusuz kaldim...

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN