27 Eylül 2013 Cuma

90'lar Pop'u New York Klipleri Üzerine

Evet değerli dostlar, bugün karşılaştırmalı edebiyat tarzında, karşılaştırmalı klip olayına giriyorum. Bunlar, Tarkan'ın Ölürüm Sana'sı, Rafet El Roman'ın Macera Dolu Amerika'sı ve Burak Kut'un Yaşandı Bitti'si.

Fakat ondan önce bir süredir aklımda olan ve bûloğa aktarmak istediğim bir bilgiyi sizinle paylaşacağım. İddia ediyorum ki bu çıkarımı başka bir yerde şimdiye kadar okumuş olmanız mümkün değildir. Efenm, "troubadour" geleneğini bilenleriniz vardır. Evropa'da bir cevelan olan bu dostlarımız 11'inci yüzyılın başından itibaren bir yandan gezmiş, şiirlerini şarkılarını da söylemiş, hafif alkolik takılmış, kumarbazlık, oyunbazlık, dengbejlik yapmıştır. Aslında bu isimleri genel olarak Roll vs. gibi dergilerde sürekli Bob Dylan, Cohen vs. gibi tipler övülürken denk geliyor ancak siklemiyordum. Çünkü bu tip dergilerin her şeyi abartmaya bir eğilimi vardı. Artık o dergiler de yok, o vasat dergiler o vasat atlara binip gittiler. Fakat asıl troubadour'luk müessesesini vatandaşlarım black metalci gençlik Peste Noire sayesinde inceleme fırsatı buldum. Normalde black metal dinlemiyorum zekamın gerilemesini istemediğim için fakat Peste Noire'da kendiliğinden bir çöplük havası olduğu için merak edivermiş bulundum. O sırada da wikipedia sendromu denen, bir black metal grubuyla başlayıp sonunda 12'inci yüzyıl troubadour'larını okurken kendimi buldum. Fakat bu olay o kadar eski ki, şu an tam hatırlayamıyorum bile neleri okuduğumu. Neyse efenm, zaten böyle serseri kılıkla insanlar hakkında siz de benim gibi wikipedia'dan bilgi edinerek, sığ bir vikipedi çöplüğü olabilirsiniz, öneririm.

Fakat asıl mesele, troubadour'un etimolojik kökenine inince ortaya çıkıyor, benim de anlatmak istediğim budur. Troubadour kelimesinin kökeni her ne kadar aşırı Fransızca gibi görünse de aslında Arapça kaynaklı. Tıpkı Jean Reno'nun aslında İspanyol olması gibi bir durum. Bu kelimenin kökeni de Arapça "d-r-b" (ilk harf dal oluyor sanırım düz d değil.) harflerine dayanıyor. Bildiğiniz gibi darp, zarp, mustarip, mızrap vs. gibi kelimelerin de kökleri aynı şekilde bu kökenlerden ortaya çıkıyor. Peki başka hangi kelime çıkıyor değerli dostlarım, monamilerim?(cennet mahallesi tadı vermek) "DERBEDER"  evet, yani Fransızca söyleyince hatunlarının pelvis çevresi kaslarının gevşemesine sebep olan bu kelime aslında bildiğimiz DERBEDER kelimesidir. Peki e be amınakoduklarım, yıllardır niye "Cohen troubadour geleneğinden geliyor şekerim" , "Ay Bob Dylan'a bitiyorum." derken çıkıp Ferdi Tayfur'u neden övmediniz??? Çünkü hepiniz Şarkiyatçılık'ın kölesi olmuşsunuz da o yüzden anasını satıyım. Şimdi de Ferdi Tayfur'dan Derbeder'i paylaşıyorum burada.



İşte, şimdiye kadar kimsenin bu tip bir çıkarımı yapmadığını söylerken de bundan bahsediyordum. Aslında gezgin şair denen insan, alkoliktir, hırsızdır vs.dir ama benim Fransız vatandaşım olunca değere binerken sizin kendi memleketinizden olunca ezik oluyor "ay arabesk dinlemem" oluyor. Amerika'daki "everyth,ng but country and rap" diyenlerden bir farkınız kalmıyor. Ha bunların kadın versiyonları da "troubairitz" oluyor ki o da "Bergen"in karşılığı oluyor.

Klibi de yarın anlatma kararı aldım canım sıkıldı birden.

1 yorum:

cirkingecekusu dedi ki...

Excellent spot Monteyn, I'm really impressed. Zannederim 2010 senesinden bu yana blôgunuzu takip ediyorum, bütün denemelerinizi okudum. Bir yazınızda Cohen'in adı geçmiş olabilir; ancak ben yalnızca kendisinden bahsettiğiniz bir yazınızı hatırlayamıyorum. Takdir sizin elbette; fakat bir şarkı sözü yazarından çok bir şair olarak gördüğüm bu "troubadour" ekolü adamını bir de sizin kaleminizden dinlemek isterdim.

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN