28 Temmuz 2011 Perşembe

Falım Fallarının Tutarsızlığı Üzerine


Merhaba okuyucular, bu yazıyı er(und das erbaş) sidiği kokulu bir internet kafeden yazıyorum, gerçekten bu sıcakta bulunduğum yerde Emrah Ablak'ın çizimlerindeki arap taşakları gibi sarkıyor sıcaktan[yani taşaklar değil bildiğiniz tüm vücut şu Dali'nin La persistencia de la memoria (net kopi peyst I kalp yu wikipedia) resmindeki gibi akıyor. Ayrıca Ren and Stimpy'nin bir bölümünde de başka bir boyuta geçince böyle oluyordu ancak hiç arayabileceğimi sanmıyorum)], birkaç serseri "hey dostum hadi şu ahbapla biraz eğlenelim ne dersiniz ha!" der gibi birbirlerine bakıyor, ben de "Adamım İkinci Dünya Savaşı'ndan beri birinin suratını yumruklamamıştım, eğer bu yaşlı yumrukları tatmak istemiyorsanız hemen o sidik kokulu koltuklarınıza oturursunuz!" diyince "Abi sonuç olarak varoş gençliğiz neden bizi Kirli Gerçekçilik Romanları'ndaki gibi çeviri serserisi konuşturuyorsun, şurada bir sidik kokusunu seninle paylaşıyoruz, hepimiz aynı acının çocuklarıyız ayrıca KEMAÇ" diyip bitirdiler cümlelerini. Tabii tüm bu sohbet meğer zihnimde gerçekleşmiş, amonyak'ın bu antiseptik etkisiyle kendimden geçmişim, Amonyaklı Cif kafası bir nevi.

Bu albümü nerede gördüğüme dair hiçbir fikrim yok ancak aranızda Posta Gazetesini takip eden var mı bilmiyorum(ben enternasyonal dağıtımda "La Gazette de 5(beş) Posta" şeklinde alıyorum) ama oradaki Posta Şairlerinin hani kelime oyunları oluyor mesela, Ö(püş)lüm gibi, anladığınızı tahmin ediyorum işte "Evire Çevire Sev Beni" de sanıyorum ki bu zihniyetin ürünü, tüm Ankara Pavyon dünyası şol sebepten geceleri PAvyon için çalışırken, gündüzleri Posta Şairlerine yarı zamanlı editörlük yapıyorlar, Doğan Medya Grubu'nun 3'üncü katında bir yerlerde.

Size bir zamanlar FAlım Fallarının Tutarsızlığından bahsetmek üzere aristokrat sözü vermiştim. Tahmin edebileceğiniz gibi, bu sözü bir aristokrat olarak tutmadım. Yazmayacağım zaten, burada karşılaştırmalı edebiyattan ekmek yiyen birkaç insanın da tadını kaçırmak istemiyorum. Çok özür dilerim sayın okuyucular ancak yukarı fotoğrafını koyduğum Ankaralı Işıl'ın albümünü yazıya uygun bir arka plan olarak düşünüp çalmaya başladım, ancak nasıl desem bilmiyorum ama "Elektro Bağlamayı yapmayı düşünen zihniyeti sikeyim" bunu bize yapan Erkin Koray olamaz a benim sırma saçlı badem gözlü okurlarım, belki de o yaptı bilmiyorum, ancak bağlamaya cry baby pedalı takarak benim gerçekten şu canım kalbimi kırıyorlar.

Amonyak kokusuna dayanamıyorum değerli okurlar, belki yeni bir yazı yazarım belki ben de bir Cif olurum, umarım yakında yazı yazabilirim. Son zamanlarda 15 Steps'i çok dinliyorum, alın değerli okurlar siz de dinleyin:

P.S: Beirut'un yeni albümü sik gibi olmuş, ha Coldplay tadı yakalayıp hep aynı şarkıyı dinlemek isteyen olursa alsın dinlesin, uyarayım dedim sadece. Saygılar.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN