Kanunlarını da herhalde bu filmden sonra koymuş olabilir. Filmdeki en hardcore sahne, İzzet Günay'la birbirlerinin avuçlarını öpmeleri galiba. Şimdi tabii "ahh o kırılgan aşklar" muhabbetine girmeye gerek yok. 68 yılı Türkiye'sinde öyle bir durum olsa adamın götünden kan alırlar çünkü. Ha şimdi bile öyle zaten. Öpüşmeden rahatsız olan, kızkurusu tipli Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı var. Çok abzürt durdu aslında, hem The Smiths'in hem de Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı'nın aynı başlık altında bulunması, ama olan oldu artık ne yapalım.
Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını farkedemiyorum. Bazen, suratıma garip bakıyorlar; o zaman uyanır gibi oluyorum. (Cin Ali ve Berber Fil, 370.sayfa)
11 Mart 2010 Perşembe
Manchester'ın 4 Gülü
Başlık çok kötü, ama bu fotoğrafı görünce dayanamayıp böyle rezil bir tanım yaptım. Haa Mençıstır'ın dört gülü demişken aklıma Fikrimin İnce Gülü ve ondan alakasız olarak da Vesikalı Yarim geldi. İzzet Günay'ı hiç bu kadar Mustafa Sarıgül görmemiştim. Kusursuz dikdörtgenler prizmasına örnek gösterilebilecek kafaya ve saç yapısına sahip. Ayrıca, Türkan Şoray'ın inanılmaz güzel olduğu bu filmde, kamyon lastiği çapında kalçalara sahip olmasa akıllara zarar bir durum oluşurmuş! Demek isterdim, ama demem. Geniş kalça iyidir, bilinçaltına doğurganlık sinyalleri yollar. Geniş kalçaya saygım sonsuz. Bu yüzden, filmde insanın aklını alıyor Türkan Ablamız.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder