27 Kasım 2010 Cumartesi

Steve Jobs Üzerine



Unutmadan bundan bahsetmek istiyorum, geçen gün Apple'ın sitesine girdim. Devasa boyutta The Beatles itunes'da reklamı var. Zaten biz bunları kitaplarımızda yazdık, neyse zannımca Steve Jobs Kayseri asıllı. Bir insan bu kadar mı çakal olabilir arkadaş, her şeye posta koyuyor. Sonra tükürdüğünü yalıyor falan, biliyorsunuz bu firmanın çeşitli cihazları normalde flash'ı desteklemiyor. Bu adam da, yieaa zaten makineyi yoruyor pilini şey yapıyor, zaten gereksiz bir şey falan diye çıkıp konuştu. Bush'un kafasına ayakkabı atan gazeteci gibi bir insan da kafasına "yarramiyeaaao" diye flash kutusu atmadı, anlayamıyorum. Ha benim firmaya ait bir adet elma amblemli çıkartmam var, o kadar. Eğer bir sosyal paylaşım ağına bir şey yazarsam(facebook değil; baktım duvarımda komikli videolar fotoğraflar, ceviz yerken sırt üstü düşen sincap, efendime söyleyeyim kapı kolunu açan kedi, cips çalan martı gibi şeyler paylaşılmıyor, vurdum kilidi birkaç hafta önce. Yoksa güzel bir icat ama benim arkadaşlarım hayırsız, aydın milleti komikli şey paylaşmıyor. Şimdi gidip Rousseau'nun duvarında Boys Anılar klibi nasıl paylaşabilirim segili okurlar?)sent from my iphone yazıyorum son cümleye zengin göstersin diye bir de.

Neyse, Le Qournasse D'orient Steve'in "Ya zaten The Beatles'ın üç beş şarkısı var, bana kalsa mesela Yesterday çok güzel yani, o olsa yeterli yani, zaten onu da alırız yakında." dememesi de bir başarı, tabii ilk postayı adamlar koyduğu için sus pus oldu. Şimdi de "yapılan büyük anlaşmalar sonucu çok önemli şeyler oldu, evet pamuk demir doğrudur" falan bir gaz var. Neyse, bu yazıyı Gerçek Kesit'ten bir sahneyle bitiriyorum.




P.S: Firmaya saygım var, ama adamla tanışsak inanıyorum ki hiç sevmeyeceğim biri çıkacak. Ayrıca videodaki terminatör müziğini tüm sevip de sevilemeyenlere yolluyorum, bir de Yalçın Küçük'e
P.S2: Bu bayrağın güncel meselelerle alakası yok. Bayrağı gördükçe hep aklıma ne manaya geldiğine bakmak geliyordu ama sürekli unutuyordum, geçenlerde baktım. Aramızda çektiğim bu acıyı çekenlerin var olabileceğini düşünüyorum, bu çevredeki çizgiler, I Ching dediğimiz(ben demiyorum kütüphanede görmüştüm bir iki kere Haruki Murakami ararken.) olay bu çizgileri bir şekilde tutturuyoruz bir prosedürü var onun. Ne tip bir çizgiyse önümüzdeki değişimlere dair genel bir bilgi veriyor gibi bir şey, yani eşekçe tanımı böyle, isteyen bakabilir mevzuya derinlikli olarak. Uzak Doğu milletleri de değişim sikine takık olduğu için bayrakları da böyle, sol üsttekinden başlayarak saat yönünde gök/cennet, su, toprak/yer, ateş anlamlarına geliyor. Off nasıl anime izleme eylemini aşağılayasım var ama hiç iştahım yok şu an. Sanmayın Uzak Doğu Kültürü'ne bir antipatim var, aksine birçok olaylarının ve başta Haruki Murakami(gerçi biraz Amerikan duruyor ama olsun), Yasunari Kawabata olmak üzere yazarlarının da hastasıyım, mimarisinin de; ayrıca Fransa Büyükelçisi sıfatıyla bulunduğum sırada daha birçok mevzusuna da hasta olmuştum. Animeden kastım filmler ya kısa diziler değil, 300 bölümlük dizilerden falan bahsediyorum. Eğer aranızda, bağlamam çift tezene, anime izlerim izlemem sana ne? diyen olursa, saygıyla karışık bir üzüntüye gark olurum. Gözlerine yazık, otuzbir çeken cüce kalıyormuş gibi bir şehir efsanesi yayacağım "anime izleyen uyurken burnunda dev bir balon inip şişiyormuş" diye. 300 bölüm düşünün, Yalan Rüzgarı(a.s) 9530 bölüm zaten. Onunla dalga geçip "obüü yoo yolon rüzgoru vordu nö komüktü" gibi garip muhabbetler edenler var, ulan her bölümde nasıl heyecan yaşıyorsun aga ben anlamıyorum, adam girdiği dövüşlerin %93ünü falan ilk karşılaşmada yenmek zorunda yani. Geri kalan %7 de yenemediği için değil ha; 30 bölüm sonra aynı adamı çıkartıp onu da yenecek. Öyle gözleri dönmüş ki, sonunu bile bile izliyor 300 bölüm, ciddiyim 300 bölüm izliyor, sırf Britanya'lıların cliffhanger dediği şey yüzünden izliyor. Mesela 100 bölümden fazla bir Anime'yi izleyen insanın zekasının gerileyeceğine inandığım için diyaloğa girmemeyi tercih ediyorum. Keza ağzını şaplatarak yiyenlerin de istisnasız olarak sevmediğim insanlar olduklarını fark edince şaşırmam gibi bunu da fark ettiğimde çok şaşırmıştım.

P.S3: Bildiğim birkaç ismi araştırırken pokemonun 673'ten fazla bölümü olduğunu öğrendim, ne diyeyim ki yani, izleyen var yapıyorlar.(Gerçekten çok yaratıcı bir bitiriş cümlesi, geçenlerde duyduğum "çalışırsam olur, çalışmazsam olmaz."la pragmatizm konusunda başabaş gidiyorlar.)

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN