10 Mayıs 2010 Pazartesi

Denizler Üzerine




"God is death"
Banliyö yanındaki konsepti yanlış anlamış duvar yazısına göre Nietzsche, 2010 civarı

Denizler üzerine bilerek yazdım, aklınızdan Sunay Akın şiiri ayarında Deniz ismini şiire gömerek politik artistlik yapacağımı düşünen varsa çok kalbimi kırar.

Bugün, yine sosyolojik gözlem yapma maksadıyla şehrin banlieue mekanlarında gezerken rastladım tırnak içindeki yazıya, ancak baba yadigarı Leica fotoğraf makinamın filmi bittiği için bu yazının fotoğrafını çekemedim. Leica da isminden ötürü her zaman Rus markasıdır benim gözümde isterse Wilhelm yapsın isterse Conrad. Tabii şimdi Carl Zeiss olsun, efendime söyleyeyim Schneider Kreuznach olsun bir Rodenstock olsun bunlar hep Alman. Kuyumcuların ve çiçekçilerin, bulundukları yerin çevresinde en az 5 tane daha kuyumcu ve çiçekçi var olması ya da; bir köyde, şehre göçüp bir alanda tutunan adamın-diyelim midye dolmacılık- ardından bütün köyü sürükleyerek hepsini midye dolmacı yapması olaylarının benzeri, yani "hemşehricilik" olayı Alman'larda da var. Neyse, Leica doğal olarak uzaya fırlatılan ve malesef ölen köpek arkadaşımız Laika'yı akla getirdiği için asla Alman'la Bundesliga'yla bağdaştıramıyorum.

Bu arada Laika'nın çok hüzünlü bir öyküsü var size bunu anlatmak istiyorum.(yavaş çekimle New York'taki bir apartmanın penceresine yaklaşan kamera)(New york değil tabii Moskova) Aslen kütükte Kudryavka yani googletranslate çevirisiyle küçük kıvırcık, mantıklı bir çeviriyle Çomar diyebileceğimiz isimle kayıtlı olan Laika, soğuk bir Moskova gecesinde 7 kardeşiyle beraber buz gibi bir Sovyet apartmanında karton kutuya doğuyor. Diğer yedi kardeşinden ikisi daha doğum anında ölüyor malesef, bu yüzden Laika günlüklerinde bazen "Bilinmez! Ölen kardeşlerimi düşünüyorum, belki şimdi onlar olsaydı çok farklı bir yerdeydim. Belki de şu an vatani görevimi uzay köpeği olarak değil, bir k-9 olarak yapıyor olurdum. Ama Sibirya soğuğu çetindir derler, Sibirya Kurtlarının bile donmuş vücudunu tundranın ortasında bulduklarına dair konuşuyor koğuştaki diğer iki köpek." diye yazar. Bu diğer iki köpek Laika'nın hem koğuş arkadaşı hem de düşmanıdır. Ne kadar dost olsalar da, Amerikan lise filmlerinde gördüğümüz tatlı rekabetten ziyade, Rus disipliniyle yetiştikleri için, ÖSS kasan azimli gençler gibi birbirlerinden içten içe nefret etmekte, ara sıra laf sokma, hırlaşma, itişip kakışma ve hatta kuyruğa basmaya kadar giden sertlikler yaşanmaktadır.

Eğitim bittikten sonra, mülakatların açıklandığı gün kulübesine bir mektup gelir Laika'nın, "tebrikler bu mektubu okuyan 100.000 kişisiniz ikinci sayfayı okuyun kazanın" diyen, Laika "ben emekli olduktan sonra poker oynayan köpekler gibi davranmayacağım" der ve mektubu bir kenara atar, ama gece uyku tutmaz ve ikinci sayfayı da okur. Evet, bu şerefli görev ona verilmiştir! Uzaydaki ilk memeli hayvan olacaktır.


Ama dostlarım Laika'nın Sovyet Uzay Ajansı'nın hain planlarından haberi yoktur malesef. Şu anda adını anamayacağım hem Mossad'ın hem MI5'ınn ismini açıklamama izin vermediği bir grup bilimadamı, yollanacak hayvanın zaten harcanacağını bilerek yolluyorlardır. Tabii ki Laika'ya bunu söylemezler, önüne en iyi mamaları koyarlar, geceleri en güzel erkek Golden Retrieverları, en çakmak çakmak bakan Sibirya Kurtlarını, en dik kulaklı dobermanları gizlice kulubesine sokarak adeta sefahat alemi içinde yaşatarak gerçekleri görmesine engel olurlar. Bir nevi Haşhaşî gibi bir şey olur aslında Laika ama bunun bilincinde değildir. Görev günü geldiğinde, daha varlıklarından haberdar olmadığı ama korunmasız seks sonucu karnında dört tane yavru taşıyan Laika'yı, Sputnik 2'ye koyup uzayın derinliklerine yollarlar. Ancak Amerika'nın uzayda yazan tükenmez kalem yapmaya çalışması yüzünden geri kaldığı uzay görevlerinde, kurşun kalem kullanarak posta koyan Sovyet insanı, siktiğim uydusunun ısınacağını hesap edememiş ve Laika'nın uydu içerisinde sıcaktan pişerek can vermesine sebep olmuştur.

Bugün eğer, telefonla konuşabiliyorsak, binaların hepsi leş gibi çanak antenlerle donanmışsa bu biraz da Laika sayesindedir.

Laika 1954-???

4 patinle gezerdin,
Kuyruğunu dikerdin,
Bazen güler geçerdin,
Ne güzel köpektin sen Laika.


0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN