Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını farkedemiyorum. Bazen, suratıma garip bakıyorlar; o zaman uyanır gibi oluyorum. (Cin Ali ve Berber Fil, 370.sayfa)
1 Eylül 2009 Salı
Dış Mihrakların Oyunları Üzerine
20 liranın arkasına, Mimar Kemaleddin adı altında Marcel Proust'un konduğunun farkında mısınız? Gerçi böyle de Cumhuriyet "tehlikenin zıbıdırlsdfk" reklamları gibi oldu. Uyanın! Önce Mimar Kemaleddin yerine Proust, sonra 50lira'da Fatma Aliye yerine Charlotte Bronte, belki de sonra 100lirada Itrî yerine Mick Jagger! Bir milleti yok etmek için önce dilinden başlamalıyız diyorlar kardeşim!!!
P.S: Oturduğum kafeye şu an yeni cemaat evinden çıkmış hacı kokulu insanlar geldi. Yeryüzünde belki de ayak başparmağının tırnağının arasından çıkan tanımsız cismin kokusundan bile daha nefret ettiğim koku varsa o da hacı yağı kokusudur. Güzel olmaması yanısıra çok keskin, ve alkol içermediği için üstünüze dökülen bir damla ölümcül etki yaparak 3 ay boyunca kıyafetlerde kalıyor, ha bir de üstüne üstlük herkeste oluyor mu yoksa ben günahkar biri olduğum için mi bilmiyorum ama, resmen baş ağrısından çıldırıyorum 10 dakikadan fazla kokusunu alırsam. ya eskiden kokulu not defterleri vardı, hala var mı bilmiyorum. İşte o kokulu not defterlerinin üretimi için mutlaka bunlardan kullanılıyordur. 200 kişilik fabrikada sayfalar üzerine sürekli hacı kokusu döküp saç kurutma makinesiyle kurutan insanlar. Emekliliğe kadarki 30 yıllık süreçte sürekli kokmak. Hacı kokusu dendiği zaman nedense geceleri Hırka-i Şerif camiinde uyuyup hırkayı koruyan insanlar aklıma geliyor. Günahkarların üstüne kaynar kazanlarda hacı kokusu boca edip ömürleri boyunca kokmalarına sebep oluyorlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder