Masalın nerede bittiğini, hayatın nerede başladığını farkedemiyorum. Bazen, suratıma garip bakıyorlar; o zaman uyanır gibi oluyorum. (Cin Ali ve Berber Fil, 370.sayfa)
2 Haziran 2011 Perşembe
Nilgün Belgün Rumluğu Üzerine
Hayatımın belli döneminde ben de Rum oldum değerli dostlarım. Fakat, "ahh pasemu neden gelmüyorşun" gibi hiç konuşmadım. Doğrudan Rumca konuştum. Bizim komşumuz vardı, harbici Yunanistan insanı, onlar da böyle konuşmuyorlardı. Övünmek gibi olmasın ben "Ölürüm Sana"daki gitarı gırtlağımla çok iyi yapabilen bir insanım sayın değerli okurlar, fakat her söylendiğinde bunu yapmıyorum.
Her söylendiğinde bunu yapmış olsaydım, şimdi çoktan bu yeteneğim dejenere olmuştu, belki de beatbox yapmaya kalkışıp iyice sokak rapçilerine dönmüştüm. Sokak repçisi dediğim olay tabii ki "yo ghetto madafaka, the dope is tight my nigga" değil, bu müziğin içine Murat Göğebakan sample'ları koyanlar oluyor. İşte Nilgün Belgün bence arkadaş çevresinin bu şekilde kurbanı olmuş bir insan. Belki bundan 17 sene önce iyi yapıyordu, ama bir çok parfümü karıştırdığımız zaman ümitlenip, überparfüme ulaşacağımızı sanarken taşak kokusu gibi bir şey ortaya çıkartmamız gibi; burada da aynı şekilde aksan süslendikçe abartıldıkça Bülent Ersoy'un swarowskiyle kaplanmış mikrofonlarına dönmüş. Belki de hiç iyi değildi, tamamen yalan da atıyoru olabilirim. Ya da şöyle diyelim, ben bazı bloglarda görüyorum "üstat yine döktürmüşsün kitap ne zaman çıkıyor" falan diye yorumlar yazılıyor, benim okur kitlem bana sadık öyle eşeklik yapmıyor asla, hepinizi çok seviyorum, hatta siz bunu bir adım daha ileri götürüp genellikle hiç yorum yapmıyorsunuz, müstehaktır. Neyse mesele o değil de, işte şimdi eleman şöyle bir öykü yazmış:
"Evet bu kan neydi? Ve Ben kimdim? Ve Nereden geliyordum? Ve birden güneş çöktü, ve birden gözlerinle karşılaştım."
Öncelikle bu insanı, cümlelerini bu kadar "ve"ye boğduğu için Nurullah Ataç'a vermek gerekiyor, kanırta kanırta götünü siksin diye. Ama işte kaybettik kendisini çok uzun süre önce, bu herifin kızının Küçükhanım Meralika diye bir kitabı var bende, niye var hala anlamadım. Ömrümün sonuna kadar okumayacağım kitaplardan biri. Bir diğeri de Gülün Adı. Evet utanmıyorum. Gülün Adı'yla ilgili bir sendrom olmalı. Şimdiye kadar bizzat 14 kere başlayıp bıraktım. Çevremde de görüyorum. Halbuki kitap da akıyor, neden hala okuyamıyorum bu pis kitabı. Ha Umberto Eco dallamasının, Güzelliğin Tarihi ve Çirkinliğin Tarihi mi ne öyle iki tane güzel resimli kitabı var, mesela Gülün Adı'nda da bölümlerin başlarına iki üç tane gravür koyacağına bol bol resim doldursaymış onu da okurdum, neden okumayayım ki? Yalnız Gülün Adı demişken birkaç manitasal mevzularda kullandığım son cümlesini buraya koyayım da, bir daha böyle bir durum olursa tekrar tekrar yazmayayım insanlara, hatırlamış olurum: "Stat rosa pristina nomine, nomina nuda tenemus" Çok doğal olarak bunu çevirmeyeceğim havalı ve gizemli dursun diye. Siz hiç Denemeler'imde alıntı yaparken çevirdiğimi gördünüz mü? Sağolsun Herakles ve Diderot'nun çok sağlam ekmeğini yedim. Hayır, yine Latince'yi olduğu gibi bırakıyorum ki havalı dursun, yoksa ben de biliyorum parantez içine anlamını yazmayı, sayemde Francis Bacon da kendi Denemelerinde bu "Gizemli ama romantik gibiyim" numarasından çok ekmek yemiştir.
Yukarıdaki fotoğrafı, Tobias Fünke(analrapist)'nin "The Man in Me" kitabına bir nazire olarak koyuyorum.
P.S: geçenlerde anlattığım Pamuk Prensesli aile masalımızı, Donald Barthelme diye postmodern bir orospu çocuğu 1967 yılında farklı bir şekilde kaleme almış. Dün akşam yine, çeşitli aydınlarla mynet'in sohbet odalarında "fireboy" nickiyle tartışmaya girmişken öğrendim bunu. Hemen çıkıp nick'imi firegirl olarak değiştirip bu çeşitli aydınlara kız numarası yapıp hayallerini yıktım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Überparfümün überdişmacunu sürümü de var. Böğürme garantili.
Çocukluk zor zanaat.
Kirve, überdişmacunu hakkında enformatsyam yoktu. Sen beni aydınlattın göktengri de seni aydınlatsın.
ölürüm sana'daki elektroyu ben de yapabiliyorum. bunun şimdiye kadar bana herhangi bir faydası olmadı ama. zaten nilgün belgün rumcasını da yapabiliyorum. gersekten.
nilgün belgün rumcasını yapanlara mutlaka çok kötü komedi dizilerinden teklif geliyordur diye düşünmüştüm hep.
Yorum Gönder