4 Ocak 2010 Pazartesi

Önemli Olan Bu Ödülü Almak Değil Elinden Yitirmemek Ühü



İlkokulda -ve hatta ortaokulda da olabilir- en temiz sınıfa haftasonları bayrak verilirdi. O bayrak bir hafta boyunca sınıfın köşesinde tozlanır, eğer yine aynı sınıf temiz olmuşsa orada kalırdı vesaire. Eğitim sisteminin ceza/ödül yönetmeliğinin ödülü bu, bir de ortaokuldan mezun olurken birinciye küçük altın. Ayrıca olimpiyat öğrencilerine müdürden bedava köfte, dinciyle cumaya gidene de çıkışta lokum(bunu yaptı ayrıca, fotoğraflarla kanıtlayabilirim.) Bunlar doğal olarak Tebliğler Dergisi'nde yayımlanıyor, hepsinin detayına giriliyor. Mesela o lokum güllü mü olmalı, yoksa vay efendim alınan lokumu yemeyip iki petit beurre arasına koymak caiz midir, gibisinden sorular yanıtsız kalmıyor. Siz tebliğler dergisi gördünüz mü bilmiyorum ama benim gördüklerim, bazı sünnetçilerin hala kullandıkları ve kesinlikle tıbben çok yanlış bulduğum Yara Tozu dediğimiz ilacın sarı rengindeydi. Ancak Devlet Malzeme Ofisi'nde üretilen çirkin metal dolaplarda saklanabilir. Öteki türlü kendi kendine havaya karışıp yok oluyor.

Neyse, efendim Victor Bey şurada , blog'u yaratıcı seçmiş ödül vermiş. İlkokul birdeyken bize temiz olduğumuz için bayrak verilmişti, o haftanın sonunda da bayrağı yitirmiştik. Sınıf başkanı olduğum için bayrağı geri verirken müdürün elinden mikrofonu kapıp "Önemli olan bayrağı almak değil koruyabilmekti!!!" diye bağırıp ağlamaya başladım, takribi 10 dakikalık ev mesafesine ağlayarak gittim. Sonra evde biraz daha ağladım, herhalde neden ağladığımı unuttuğum için zırlamam kesildi bir süre sonra. İşte bu olayda da onu hissettim. Bana böyle şeyler yapınca hemen saçmalamaya başlıyorum, az önce en son ne yazdığıma baktım. Ulan burada da iyice Haçienda'dan girmiş Factory'den çıkıp adeta şerefsizlik yapmışım dedim. Hemen alakasız bir şeyler yazayım da göz boyayayım, hemen kendim değilmiş gibi davranayım da böylece karaktersizliğimi ortaya koymuş olurum diye düşündüm. Sonuncuyu düşünmedim ama yaptığım hareketler hala bunu destekler nitelikte.


Çok teşekkür ediyorum kendisine. Ancak, ödül verebilir miyim bilmiyorum. Zaten böyle sen ona yedi ödül ver, sonra o da 7 ödül versin diye diye Titan Saadet Zincirine dönüşür bu ortam. Titan Saadet Zinciri dendiğinde de o grubun artık lideri midir bilmiyorum, işte o arkadaşın araba şeklindeki pastayı kestiğini hatırlıyorum. Hemen onun da fotoğrafını koyalım

Hastasıyım o kırmızı arabanın ve ceketin. Öyle bir ceket ki, Batman'in ezeli düşmanlarından Two-Face için dikilmiş de sonradan çakmaları piyasaya düşünce tezgahtan satın alınmış gibi.

Neyse, demem odur ki,teşekkürler Viktor, ayrıca verdiğin ödülün yanına çok benzettiğim bir albümün kapağını koydum. Aynı zamanda seviyorum da o albümü galiba, (Tonight) Are You Trying to Fall in Love Again zamanında birçok gencin üzüntüden ölmesine sebep olan bir şarkıyı içermekte..

Bu blog işine Bakanel, Sezyum, ve Dejeneratör'ü okuduktan sonra gaza gelip başladım. Sürekli takip edip beğendiğim Entel-Dantel'in blog'u, bir de Uçan Kamon var. Bunun dışında bir de bigumigu'yu takip ediyorum. Ödül versem bunlara verirdim.

Ha bir de Etrafta vardı da şimdilerde tadilatta galiba.

1 yorum:

eceb dedi ki...

Adam hapisten çıktı ama hala liderlikte değil. Çünkü bunlar aldıkları paraları Almanya'da topluycakmış gibi gösterip ona göre vergi ödüceklerdi fakat, parayı Almanya'ya ortaklara yollamayıp Türkiye'de tutup gizliden iki yerden de vergi kaçırdılar. Titan hikayesi de bitti... AMMMA şu an Bağdat Caddesinde eski üyelerden birinin ofisi varmış. Adam kıyafat alım satımı gibi ticari bir olaydan kurmuş network marketing olayını ve devam ediyor. Şeneroğlu da o kadar kiloyu nasıl verdi bilmiyorum

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN