Önceden kısa bir toplu taşıma kılavuzu yazmış ve minibüs çilesinden biraz bahsetmiştim. Gözden kaçırdığım bir husus varmış yeni fark ettim; şarkıların başının telefon melodisi olması ve kısa yolda müzik dinleyenler.
"Bence iyi müzik ve kötü müzik vardır. Ben iyi müzik dinlerim." Miles Davis
"Her tür müziğin kalbinin attığı yerdeyim, dolmuştayım!" Miles Davis Değil("Bu sözün gençlere yönelik çok kötü hazırlanmış bir internet sitesinin ya da üçüncü sınıf bir istanbul reklamının sloganı olabileceği gerçeğini aklımdan atamıyorum." Müzeyyen Senar)
Öncelikle, telefon melodilerine bir göz atalım. Burada önemli olan husus iyi müzik, kötü müzik değil galiba, "Bakınız, nasıl da bir zevkim var Farid Farjad çalıyorum, hem eklektik gibiyim hem de doğunun binlerce yıllık kültür mirasına saygım var." mesajı verilmeye çalışılıyor galiba. Bunun Balkan Müziği(aka: Duygusal gibiyim, ayrıca dedemler Rodop'tan(ikinci cümlenin telif hakları Umut Sarıkaya'ya ait), New Age(aka: Annem Yeni Türkü ve Ezginin Günlüğüyle yetiştirdi beni), House( aka: Tanıdığım bir çocuğun arkadaşının arkadaşı var, ekstazi kullanmış çok acaipmiş!), Heavy Metal(bu en fenası buna yorum yapmıyorum bile), Indie ( aka: Hala Metallica mı dinliyorsunuz ezikler biraz geliştirin kendinizi!), Anadolu Rock( aka: Liseden sonra saç uzattım.) (Bu arada not: Haluk Levent Türkiye sınırından içeri bile giremiyor, bunun borç sebebiyle olmadığına dair ciddi şüphelerim var.)olanları da var. Eğer çevrenizde cep telefonu melodisi aracılığıyla tanışmış çiftler varsa onlara saygılarımı yollayın. Çünkü bu melodi olaylarının "Kişiliğinizi kişiselleştirin" "Hayatınızı bireyselleştirin", "Kişiliğinizi ortaya koyun" saçmalıklarından ziyade erkek geyiğin dişisine çiftleşme çağrısında bulunmasının post modern bir yorumu olduğuna inanıyorum . Eğer ki, "ben bu müziği seviyorum o yüzden koydum." diyen varsa, bir şarkının 10 saniyesinin kimsede bir satoriye sebep olacağını sanmam.
Bakın ortaya, "biz senin gürültünü çekmek zorunda mıyız?" isimli memur emeklisi amca serzenişi atmıyorum çünkü seçilen müzikler belki gerçekten de güzeldir, ama onunla bu şekilde karşılaşmak hiç de mutluluk verici değil bana kalırsa. Misal A Change of Seasons gibi 23 dakikaya yaklaşan bir şarkının ilk 10 saniyesini dinletmek hem zulümdür hem de durduk yere artistlik yapmaktır ve hatta Oray Eğinliktir! Ama döngü içinde bulunanlar çok sıkıntılı değil, diyelim ki Baba O'Riley ya da All Along the Watchtower, çünkü ilk on saniyesinde bir özetini alıyoruz şarkının.
Şimdi bu konuyu daha gerçekçi irdeleyebileceğimiz "Muzak" meselesine girelim biraz. Derken tam bir saniyeliğine 8 Aralık'ta adına video gömmediğim John Lennon adına saygı duruşunda bulunmak istiyorum. Bu nereden aklıma geldi peki? "How do you sleep?" isimli şarkısında Paul'e aynen şunu söylüyor John'cığım Lennon: "the sound you make is muzak to my ears." Tabii sonra, "O zaman toyduk yaptık bir hata, yoksa Paul'le aynı tabaktan yemek yemiş insanlarız." gibi bir açıklama da yapmışlığı var. Muzak denen olay "asansör müziği" oluyor. Kısa süreli bulunduğumuz bir ortamda, bizim seçimimiz dışında halihazırda gelen şarkılar. Yalnız böyle diyince küçümsemek gibi oldu ama bu işte çok acaip paralar dönüyor, ve doğal olarak muzak bestecileri de bunu deneme yanılma yöntemiyle öğrenmiyorlar, hepsi çok iyi tahsilli insanlar. Ayrıca birçok muzaklaştırılan popüler şarkı da var. Neyse, bu tip ortamların kaydedilen müzikleri gibi, bana kalırsa cep telefonları melodileri de böyle kalabilirdi. Ya da ne bileyim, isteyen istediği müziği seçsin ama bana kalırsa çok anlamsız bu olay.
Diğer bir olay da kısa yolculuk olduğu için müzik dinlemeyi tercih etmemiş insanın, aynı anda Bedük, Beyoncé, Children of Bodom, ve Morrissey'e maruz kalması olayı. Buna garezim yok, isteyen istediği müziği dinlesin, isterse 10 saniyelik yolculukta da dinler. Sadece aklıma geldi. Yanımda biri oturursa mutlaka dinlediği şarkının ritmini tutuyorum, belki o da dünyaya bir X hayranı kazandırdığını düşünüp mutlu olur diye. Yol 20 dakikadan kısaysa müzik dinlemiyorum, ve bunu normalde hiç müzik dinlemeyen ama arabaya binince refleksif olarak radyo açan şoför davranışı olarak görüyorum.
P.S: Fotoğraftaki arkadaşımıza seneye giyer diye ceketi büyük almışlar ya, biraz üzüldüm onun için. Eski bir çekim olduğu için o zamanlar cemaatlerin maddi meselelerde çok iyi olmadığını tahmin ediyorum. Fotoşoplu olmamasına rağmen stüdyoda yine en İslami Dergi Kapağı arkaplanını bulmuşlar ya helal olsun be! Ayrıca kolormatik camlı gözlük takması için en az 4 yılı var!
0 yorum:
Yorum Gönder