Geçenlerde dejeneratör'de gördüm. Şöyle diyor saygıdeğer insan: " Sağlık İl Müdürlüğü ve Mezbahalar Müdürlüğüne sesleniyorum. CNN Türk, kadın kıyafeti giydirilmiş bir dalak (ciğer de olabilir) çalıştırıyor. Halkın sağlığıyla oynamayın kardeşim!"
Hak vermek bir yana, bunun sosyo ekonomik zihinsel bir rahatsızlık olduğu hissini de gözardı edemiyorum. Solaryumu yiyen beynin, sinapsları atmasına yardımcı olan sinirleri de yanıyor tahminimce.(ki beyin hücrelerinde sentrozom yok yani, yandığı zaman bitti. Bir daha toparlayamazsın o kafayı, ultraviyoleyi yiyen beyin bağımlı kalıyor.)
Aynı hastalık Özlem Yıldız'da da var. Bunu tek bir sebebe bağlayabiliyorum. Paraların sahte olup olmadıkları "gebze-harem" minibüslerinde de sıklıkla bulunan mor ışıklar altında kontrol ediliyor, işte aynı şekilde bu ışığın ultraviyole ve hafiften mavi sürümü solaryumlarda var. Bu yüzden kendilerinin gerçek olup olmadıklarından da ancak bu şekilde emin olabiliyorlar. Aslında ne kadar korkutucu, Padme'yi kurtarmaya kalkışan Anakin'in, Darth Vader'a dönüşmesi gibi resmen. Sürekli Dark Side'a yaklaşıyorlar. "Amerika Botoksla ve Diğer Anlaşılmaz Yöntemlerle Yüzleri Mahvolmuş İnsanlar Federasyonu"ndan "Fahri Sister'lık" belgesi almaları an meselesi sanırım. Michael Jackson'ın beyazlaşma saplantısının antitezi bu ikilide var.
Tabii şimdi ozon tabakasındaki delik biraz daha küçülme eğilimine girdi, ama şu büyüme döneminde olduğu 10-15 yıllık süreçte dünyada kimsenin zarar görmemesini bu iki insan sağlamıştır. Eğer onlar olmasaydı şu an insanlık,(belki de tüm habitat!), ultraviyole ışınlar yüzünden yok olabilirdi. Ortaokulda din öğretmenim "Eğer Dünya, Güneş'e bir mızrak boyu yaklaşsa tüm insanlık mahvolur" demişti, ama tabii bu sırada tahminimce Eda Taşpınar ve Özlem Yıldız ikilisini hesaplayamamıştı.
Katkılarından ötürü, Greenpeace'e bu ikiliye başarı belgesi vermesi için bir dilekçe yazmaya karar verdim:
Greenpeace isimli tüzel kişiye,
Ülkemde bulunan iki adet mobil ultraviyole ışını süzgecine, doğaya yaptıkları katkılardan ötürü başarı belgesiyle ödüllendirilmesine dair gereğinin yapılmasını arz ederim.
Saygılarımla Michel Monteyn
P.S: Ortaokul Din Öğretmenime de bir çift sözüm var!Kaptan Kusto'nun, Akdeniz'le Atlas Okyanusu'nun karışmadığını görüp Kuran'dan öğrenince müslüman olduğunu anlatma muhabbetlerine geliyorsun da, neden E.T(aha kısaltmaya bak! acaba ne anlama geliyor aslında?) ve Ö.Y'nin atmosferik olaylarda rolü olduğu gerçeğini kabul etmiyorsun kardeşim!
0 yorum:
Yorum Gönder