12 Haziran 2009 Cuma

Bıyıklar Üzerine


Teşekkürler Hitler!

Senin sayende Dünya'da Yirminci Yüzyıl'ın ilk yarısından sonra kimse badem bıyık bırakmaz oldu. Eminim senin gibi bir ruh hastası yeryüzüne gelmeseydi, sen ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu Dünya'nın bıyık modasını belirliyor olacaktınız.


Şimdi, herkes Hulusi Kentmen'e saygı duyuyor. Yeryüzündeki en dede insan olduğu için. Hulusi Kentmen'i sevmeyen insanlara halis mûhlis Sivas çakısını saplarım hülean!!! Elini öptüğüm an, en büyük banknottan vermezse kendimi keserim. Eğer gelmiş geçmiş eli öpülmesi gereken insanlar listesi çıkarılsaydı birinci Godfather I'de Marlon Brando, ardından da herhangi bir filminde Hulusi Kentmen olurdu. Öyle potansiyel bir büyükbaba ki, yanında Noel Baba, Stuard Little 2 kadar sönük kalıyor( ya da diğer orta kalite Holywood devam filmleri kalitesizliğinde). O kadar babacan ki, "Hulusi Kentmen kimdi yaaaa?" diyenler için, özel olarak Güney Amerika'ya gidip Voodoo büyüsü öğrendiğim gerçeğini saklayamam.

Sırf o, ve peder insanı yüzünde bıyık bırakmak zorunda kalıyorum. Gerekirse, yeşile ya da diğer en ucuz Marshall boyaya boyanmış bir laz müteahhit apartmanının çirkinliğine dönüşsün yüzüm, yine de bıyık bırakmaktan vazgeçemeyeceğim Hulusi Kentmen yüzünden.

P.S: Az bilindiğini tahmin ettiğim şok edici bir gerçeği söyliyim bu arada, bilenler eski günleri yad etmiş olurlar, bilmeyenler de obarey nidası eşliğinde şaşırırlar. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Murat Belge'nin dayısı! Yani aralarında "Murat şu yastığı uzatsana belim ağrıyo.", "(hmskmm iş yaptırtıyo adam bana ya!!) Buyur Dayı'cım", sohbeti geçmiş olabilir. Ya hu resmen gidip Kurban Bayramı'nda elini öpüyorsun, karşılğında 10 lira veriyo falan. Bir insanın Dayısı nasıl Yakup Kadri olabilir? Kendi öğretmeninin çocuğuyla arkadaş olmak gibi bir şey bu. Benim babam öğretmenim olsaydı, konuşmazdım zaten onunla, çok korkunç.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Copyright © 2010 MONTEYN